“Kendini Bilen Evreni Bilir”

378 0

İnsanın hayattaki en önemli arayışlarından biri kendini tanımaya, bilmeye çalışmasıdır. Kim olduğunu; nereden gelip nereye gittiğini bilmeden, farkına varmadan, içinde taşıdığı, fakat kendisinin de haberdar olmadığı kendi hakikatini ortaya çıkarma çabasıdır. Bu yolculukta öğrenilen her bilgi başka bir öğrenim için kapı aralar. Kendini tanıma, keşfetme, yaşam amacını bilme, bilgiye ulaşma ve ölçülü olma imkânı her insanda bulunur. Fakat insanlar bunu bilmenin gerekliliğini anladığında ise nereden başlayacağını bilemez. Bilme konumuz “insan” olduğu için hiçbir zaman netliğe vurgu yapamayız. Çünkü her insan küçük bir alemdir, içsel ve dışsal olarak asla bir eşi yoktur.

Kendimizi; özümüzü bilmek için ne yapmalıyız?

İnsanı bütünsel olarak ele alan fıtrat, mizaç, kişilik ve karakter kavramlarının ne olduğunu bilirsek sonrasında yapacağımız araştırmalar daha verimli olacaktır. Kısaca bu kavramların ne olduğundan bahsederek kişisel gelişim yolculuğumuza bir kapı aralamış olabiliriz.

Fıtrat: İlk yaratılış anında insanın temel yapısını, karakterini ve henüz dış tesirlerden etkilenmemiş olan ilk durumlarını belirtir. Örneğin her insan konuşabilir, görebilir, düşünebilir, üzülebilir, sevinebilir, aklını ve iradesini kullanabilir, yürüyebilir, uyuyabilir, tadabilir, koklayabilir vb…

İnsanlar fıtratları gereği biyolojik bakımdan hayatta kalmaya dürtüklendiği gibi, ruhsal ve zihinsel bakımdan da hissetmeye, algılamaya, doğru biçimde düşünmeye ve inanmaya elverişli olarak dünyaya gelirler. İstisna durumlar da olabiliyor elbette, örn, doğuştan bu temel özeliklerin bazılarının veya birkaçının olmaması gibi… Bunun nedenlerini yorumlayabilmek biz insanoğlunun bilincinin ötesinde bir durum olacağı gibi fıtrat konumuzun genel kaidesini de değiştirmiyor.

Mizaç: Kişinin doğuştan gelen davranışsal, duygusal, düşünsel özelliklerini belirleyen yatkınlıkları ve eğilimleri olarak tanımlanır. Mizaç bazen fıtrat ile de karıştırılır; şöyle ki fıtrat tüm insanlığa ait özellik iken mizaç kişiye özeldir. İnsanlar düşünen varlıklardır bu fıtrattır ama her insan aynı durumdan aynı şekilde etkilenmez bu mizaçtır. Dünyanın her yerinde içe dönük veya dışa dönük, sakin veya hareketli, inatçı veya esnek vb. mizaç özeliklerine sahip insanlarla karşılaşabilirsiniz.

Bu insanlar dünyanın farklı yerlerinde içinde bulundukları çevreden öğrendikleriyle bu özeliklerini kişilik ve karakter boyutunda farklı şekillerde yansıtabilirler. Bu durumda mizaç özelliği değiştiği anlamına gelmez, değişen sadece farklı değer, inanç, kültür vb. düşünüşlerdir. Mizaç genlerle alakalıdır ve soydan gelir; değişmez, fakat olumsuz yönler fark edilip geliştirilebilir veya kontrol edilebilir. Mizaç, diğer insanlarla aramızda olan farklılıklarımızdır ve bu farklılıklarımızın farkına varmak gerekir.

Kişilik: Her insan için tektir ve özeldir, çünkü onu oluşturan bir sürü etmen vardır. Mizaçtan gelen düşünce sistemiyle birlikte, kişinin çevresinden aldığı bilgi ve öğrenimleriyle gerçekleşir. Kişinin içinde bulunduğu toplum ve aile, değerler, inançlar, ananeler, kültür, dini inanç gibi birçok unsur kişilik oluşumunu sağlar. Örneğin Dünyanın farklı yerlerinde aynı mizaç tipine sahip iki insan düşünün; biri daha ataerkil bir kişiliğe sahip olabilirken diğeri daha feminen bir kişiliğe sahip olabilir. Bir insanın kişilik oluşumunda en önemli rol ise aileden aldığı temel bilgi ve öğretilerdir. Bunlar teorik bilgiler değildir, kişi görerek, yaşayarak ve hissederek öğrenir; içselleştirir ve düşünce sistemini oluşturur.

 

Karakter: Yüzeyseldir, davranışlardadır; kalıtımın ve kişiliğin etkisi vardır fakat kişinin sonradan öğrendiği kurallar bütünüdür veya öğrenemediği kuralsızlıktır. Daima insan davranışlarına yön veren, uyulması gereken ilkeler insanın karakterini belirler. Kişinin ailesinden ve çevresinden edindiği bilgiler ile kendini ifade etme ve hayata yansıtma biçimidir. Karakter değişkendir, kişi ailedeki öğrenimlerini okulunda, evlendiğinde veya iş hayatında değiştirebilir. Kişilik oluşumunu sanatsal bir mükemmellikle oluşturmuş bir birey, karakterini daima olumlu yönde geliştirir ve daha iyisine dönüştürür. Bu sanatı icra eden en önemli mimarlar ise aile üyeleridir; aileden alınan temel değer ve bilgiler bir insanın tüm hayatına etki edecek kadar önemlidir.

Henüz kendi aleminin ne olduğunu bilmeyen insan başkasını anlayamaz ve bilemez. Kişisel gelişimin en önemli araçları bir insanın mizacının, kişiliğinin ve karakterinin ne olduğunu bulmasına yardımcı olmasıdır. Bununla ilgili oldukça isabetli çalışmalar yapılmış ve yapılmaya da devam etmektedir. Önemli olan kişinin böyle bir yolculukta, nereden başlayacağını bilmesi, doğru kaynaklara ulaşması ve kendisi için doğru olan bilgiyi almasıdır.

                               Seyhan Genç

                          Eğitimci-Yazar-NLP Trainer