Günümüzde insanların çoğu değişim ihtiyacı hissettiklerinde fiziksel olarak ortamını, kendini değiştirmek için bazı şeyler yaparlar. Kilo vermek, giyim tarzını değiştirmek, imkân dairesinde işini, arabasını, evini, hatta yaşadığı şehri değiştirmek gibi… Değişimden bekleneni elde etmek için sadece fiziksel değişimler yeterli midir? Hayır, Değişimden beklenen faydalar için sadece fiziksel değişimler yeterli değildir ama insanlar çoğu zaman fiziksel değişim ile bu ihtiyacını karşılayacağını zanneder, kendini gerçek değişime hazırlamadan, kendine önemli bazı soruları sormadan, zorlandığı bazı noktalarda araştırma yapmadan, yeni bilgi-beceriler kazanmadan, kendi ile ilgili bazı şeyleri fiziki olarak hızlıca değiştirerek değişim ihtiyacını karşılamak ister.
Değişim insanın dış dünyasından ziyade iç dünyasında başlarsa fayda verir, hızlı gerçekleşir,. Bir yumurta dışarıdan kırılırsa içindeki yaşam ihtimali son bulur, içeriden kırılırsa büyük olay olur, yeni bir yaşam başlar. Yeni bir yaşam heyecanı, yeni bakış açıları, yenilenmiş bir hayat istiyorsak değişime kendimizden ve iç dünyamızdan başlamalıyız.
Peki insan gerçekten kendini değiştirebilir mi? Tabi ki evet ama bu bir elbise, araba, ev vb. değiştirmek ile olmaz, insan kendini böyle değiştiremez. İnsan fiziki değişimleri yapsa bile belli bir zaman sonra yaptıkları sıradanlaşacak, yaptığı değişikliklerden memnun olmayacaktır. Çünkü insanın kendini iyi hissetmesi, gerçek iyi hissetme hali olan huzuru yakalaması için ihtiyacı olanlar bu değişimler değildir.
Değişmeye başlamak için öncelikle kendinden kendine giden yolu keşfetmek gerekir. Hayatını değiştirmeye çalışırken ortaya koyduğun çaba ve bu çabanın neler olduğu, nasıl olması gerektiğinin farkında olman gerekir.
İnsan değişim yolunda ihtiyaç hissedip ilerlemeye niyet ederek harekete geçtiğinde ise elinde net bir plan ve doğru bir yol haritası olmadığında çoğu zaman ayrıntılarda oyalanarak çok ciddi zaman ve enerji kaybetmektedir. İnsan hangi alanlarda güçlü, tecrübeli, potansiyel sahibi, nerelerde zayıf, güçsüz olduğunun farkına varabilirse o zaman neyi nasıl yapacağının çok daha iyi farkına varır, kendisiyle yüzleşir ve kolaylıkla sorumlulukları almaya başlar. Yaşadıklarını, tecrübelerini doğru değerlendirmek, artı ve eksi yönlerini net görmek, olumsuzluklarda hep başka insanları ve kişileri suçlamamak gibi farkındalıklar kazanır. Bunların farkında olarak çıktığın yolda bile bazen duygusal engellere takılabilirsin: Geri dön, sen yapamazsın, eksikliklerini gidermen lazım, bir sürü işin var önce onları hallet, değişmek senin neyine, eski halin yeterliydi gibi gibi… Ama bizler değişim hemen olsun, hızlıca gerçekleşsin istiyoruz. Kendini değiştirmek istiyorsan, bu çok önemli gerçeğin farkına varabildiysen bu yolun uzun, meşakkatli, kolay olmadığının farkında da olman gerekiyor.
Hazır ve mükemmel olmayı akışına bırakarak, zaman kaybederek bekleme, hemen şimdi başla! Yola çıkarsan, bilinçli bir şekilde ilerlersen eksikliklerini yolda keşfedersin ve yavaş yavaş eksikliklerini tamamlarsın; ama beklersen, ağırdan alırsan, önemsemezsen o yol hiçbir zaman bitmeyecek veya sen ihtiyacın olsa da yola devam edemeyeceksin.
Yola çıktığında başlarda doğal olarak iki adım ileri bir adım geri düşeceksin. Bazen yorulacak, kendini başarısız, bıkkın hissedip bırakmak isteyeceksin… Bunları hissetmen gayet normal ve bunlar senin başarısız olduğunu göstermez. Eğer vaz geçmez, yorulduğunda kısa molalarla dinlenirsen, planını gözden geçirip yenilersen yola devam edersin. Eğer bunları yapmaz, adım atmazsan aynı tas aynı hamam devam ederim diye düşünürsün ama aslında hep geri gidersin, zaman geçtikçe kendini daha zayıf ve güçsüz hissederek mutsuz olursun.
İnsan yaşamı değişim, gelişim, mücadele üzerine kurgulanmıştır. Kendin için bir adım at, yeteneklerini keşfet, kendini gerçekleştir. Elinde olan imkanlarla şimdi, hemen başla! Unutma değişime bilinçli olarak başlandığında hep devam eder, hayattaki güzellikleri fark ettirir, iyilikler biriktirir, beceriler kazandırır, ömür boyu hayatı kolaylaştırır ve güzelleştirir.
Rumeysa GÖKMEN
