Seni Senden İyi Tanıyan Sana Ne Diyor?

234 0

Yüce Allah Oruç İle Sana Ne Diyor?

  Seni yokluk aleminden varlık alemine layık gören, her hücreni “ol” deyişiyle ince ince işleyen, tüm ihtiyaçların için sana hizmet edecek koca kainatı döşeyen ALLAH… senin beden ve ruh sağlığın için ihtiyaç duyduğun tüm gereksinimleri bilmez mi? “Tabi ki bilir, değil mi?”

İşte bedenimizin ve ruhumuzun yaratıldığımız bu dünyada en sağlıklı şekilde yaşaması için yapmamız gereken tüm görevlerin sırrını farz ibadetlerin içine büyük bir incelikle saklamıştır. Bunlardan biri de “oruç” ibadetidir.

Allah Rasul’ü bir hadisi şerifinde: “Oruç tutunuz ki (madden ve manen) sıhhat bulunuz” demiştir.

Allah’u Teala da Bakara suresinin 183. Ayetinde “Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Umulur ki böylece günah ve fenalıklardan korunursunuz” buyurmuştur.

Sıhhat bulmak… fenalıklardan korunmak… peki ama nasıl?

Bu ayet ve hadislerden yüzyıllar sonra bilim insanları şu gerçekleri buldu.

Allah’ın emrettiği orucun tutulmasıyla insan vücudu gençleşmektedir. Oruç sırasında ölü ve ölmekte olan hücrelerin dışarıya atılma işlemi kolaylaşmakta ve hızlanmaktadır. Hastalık ve yaşlılık, hücrelerin gençleşme ve yenilenme işlemlerinin yavaşlaması ile başlar. Söz konusu yavaşlama, dokularda artıkların birikmesine yol açar. Bu yavaşlama hücrelerin beslenmesine ve oksijen almasına da engel olur. Vücudumuzdaki hücrelerin her birinin görevlerini tam manasıyla yerine getirebilmesi, oksijen ve gıdaların hücrelere yeterince ulaşmasına bağlıdır. Hücrenin normal görevini yapmaması, vücudun vaktinden önce yaşlanmasına ve hastalıklara karşı direncinin kırılmasına sebep olur.

Ölmek üzere olan hücreler bozuk olduklarından, mümkün olduğu kadar en kısa süre içerisinde vücut makinasından dışarıya atılmalıdırlar. Bu işlemin çabukluğu ölçüsünde bunların yerlerini genç hücreler alacaktır. İşte orucun önemi burada ortaya çıkmaktadır.

  1. Uzun süreli orucun ilk üç gününden sonra vücudumuz kendi maddesini kullanarak yaşamaktadır. Ancak vücut bu işlemi rast gele hücreleri yiyerek yapmayacak, önce hastalıklı, yaşlı ve ölü olanları yok edecektir.
  2. Oruç esnasında akciğer, karaciğer, böbrek ve deri gibi boşaltım organlarının temizleme görevleri de artmaktadır. Buralarda birikmiş olan artık ve toksik maddeler hızlı bir şekilde dışarıya atılmaktadır.
  3. Oruç, hazım sindirim ve koruyucu organların fizyolojik olarak dinlenmesini sağlamaktadır.
  4. Oruç vücut makinasının çalışmasını normalleştirmekte sinir sistemini yenilediği için beyin gücü artmaktadır.

Bu durum gösteriyor ki Allah bize orucu emrederken aslında satır arasında “Vücut makinanın bakım vakti geldi, orucunu tutarsan revizyondan geçecektir” demek istiyor olabilir mi?

Peki kul olarak biz söyleneni yaptığımızda ne demek istiyor olabiliriz?

Oruç, manen sessiz bir niyet değil midir? Rabbinin verdiklerine, Rabbinin emri için el sürmemek. O’nun yarattığı dudakları yine O’nun emri olduğu için kilitlemek. Sadece yemeye içmeye değil yalana, gıybete, öfke ile kalp kırma ihtimalin olan yüksek sese de kilitlemek. Oruç sessizce Rabbine “seni seviyorum” demenin başka bir yolu değil midir? Senden başka hiç kimsenin demesi ile bu kilidi vurmam. Sadece sen dediğin için kazandığımı gün boyu yemeyeceğim. Sadece sen dediğin için dilimi döndüreceğim kelimelere dikkat edeceğim. Sadece sen dediğin için… seni sevdiğim için…

                                                                                       Sibel ZENGİN AYDIN

YAZAR/EĞİTİMCİ