Beyin Nöronları ve Bilgiden Yeni Bilgi Üretme Becerisi

928 0

Her insan muhteşem bir beyne sahiptir, her beyin aynı içerik-kapasite ve potansiyele sahiptir, beyin her insanda aynıdır. Aradaki fark niyet, istek, kullanım becerisi, düşünce-duygu yönetimi, içindeki kimyasalların hızı ve genetik hazır bulunuşluk özelliğidir. Beyin bedendeki en büyük kapasiteye ve hıza sahiptir, planlı çalışma ve egzersizlerle çok kısa zamanda gelişir, hatta hızla deha seviyesine yaklaşabilir, yeter ki doğru usul ve yöntemler uygulanabilsin, unutmayın ki “vusulsüzlük usulsüzlüktendir.”

Beyin, milyarlarca nöronun karmaşık ağlarından oluşur ve bu ağlar, düşüncenin, öğrenmenin temelini oluşturur. Nöronlar, sinaptik bağlantılar aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurarlar. Her nöron birbirinden bağımsız akıl ve iradeye sahiptir, yani bilinenin aksine her insanda akıl bir tane değil yüz milyar adettir. Evet, yanlış okumadınız, yüz milyar adet akıl, kaç alanda kaç tane aklı aktif ederseniz o kadar akıllı olur, akıl yeteneğini verimli kullanma imkanına sahip olmuş olursunuz. Mesela, inanç, sağlık, psikoloji, matematik, fizik, hadis, fıkıh, tefsir veya ticaretin çeşitleri gibi alanlarda ilim ve fikir elde ederseniz her biri ihtiyaç olduğunda sizin için çalışır, akıl üretir ve iradenizi kullanarak tercihler yapıp doğru kararlar almanıza yardımcı olur. Bu iletişim, elektriksel ve kimyasal sinyallerin bir kombinasyonu olan sinaptik iletim yoluyla gerçekleşir. Beyin, doğru kullanıldığında bilgiyi işleme ve bilgiden yeni bilgi üretme konusunda olağanüstü bir yeteneğe sahiptir. Bu süreç, nöronlar arasındaki etkileşimler ve sinaptik bağlantılar yoluyla gerçekleşir.

Burada çok önemli bir durumu sizlere ifade etmek isterim, lütfen bu durumu geniş bir zamanda derin düşünme ile zihninizde tefekkür ediniz: bir veya birkaç alanda çok kapsamlı, büyük bilgilere sahip farklı beyinlerin bir araya gelmesi o ilim alanlarından beklenen büyük faydayı ortaya çıkaramaz, tam aksine her biri gelişen akılları açısından dünyaya bakmaları sebebiyle en önemli olan bilgilerin kendisinde olduğunu zanneder, hep kendisinin dediğinin en doğru olduğunu iddia eder, sosyal-ekonomik-siyasi statüler kullanarak kendi görüşünü ön plana çıkarmak için diğerlerini baskı altına almaya çalışır ve insanların zihinlerini baskı altına alarak düşünme becerisini engeller, öğrenilmiş çaresizlik ortaya çıkarır, maalesef insanlığa en büyük kötülüğü yapar. Bizim toplumumuzda maalesef sözün içeriğine bakarak değil sözü söyleyenin sosyal-siyasal etki ve gücüne bakarak sözden etkilenen, -büyük dünyalık beklentiler içerisinde olan- o kadar çok insan var ki…

Bu cümleleri zihninizde iyice tefekkür ederseniz günümüzde İslam dünyasının neden zayıf kaldığını daha iyi anlayabilirsiniz. Çözüm: her alanda uzman ibni Sina, İbni Rüşd, ibni Haldun, İmam Gazali, Cezeri, Zehravi, Harizmi, Ömer Hayyam gibi geniş ilmi çeşitliliğe sahip ilim adamlarının yetiştirilmesi ve torpil-referans gibi yollarla kul haklarına girmeyi bırakıp liyakate büyük önem verilmesindedir.

Beynin bilgiyi hızlı elde edebilme ve bilgiden bilgi üretme sürecini incelediğimizde birkaç aşama önümüze çıkar:

Bilgi Alımı ve İşlenmesi

Bilgi alımı, düşünce-duyu organları aracılığıyla gerçekleşir. Gözler, kulaklar, deri, dil ve burun gibi organlar, çevreden gelen uyarıları algılar ve bu bilgileri elektriksel sinyallere dönüştürür. Bu sinyaller, nöronlar arasındaki sinaptik bağlantılar yoluyla beyne iletilir. Beyin, bu sinyalleri işleyerek çevremizdeki dünyayı anlamamızı sağlar.

Algı ve Duyusal İşleme: Örneğin, bir elma gördüğümüzde, gözlerimizden gelen ışık sinyalleri retinada fotoreseptör hücreler tarafından elektriksel sinyallere dönüştürülür. Bu sinyaller, optik sinir yoluyla beyne iletilir ve burada görüntü olarak işlenir. Bu süreçte, renk, şekil ve hareket gibi çeşitli özellikler ayrıştırılır ve tanınır.

Sinaptik Plastisite ve Öğrenme

Öğrenme süreci, sinaptik plastisite olarak bilinen bir mekanizma ile gerçekleşir. Sinaptik plastisite, deneyimler sonucunda nöronlar arasındaki bağlantıların güçlenmesi veya zayıflaması anlamına gelir. Yeni bilgiler edinildiğinde, ilgili nöronlar arasındaki sinaptik bağlantılar güçlenir. Bu süreç, uzun süreli potansiyasyon (LTP) olarak adlandırılır ve hafızanın temelini oluşturur.

Örneğin, bir elmanın tadını ilk kez deneyimlediğimizde, bu bilgi tat alma nöronları tarafından işlenir ve beyindeki hafıza merkezlerine iletilir. İlerleyen zamanlarda başka bir elma gördüğümüzde veya tadına baktığımızda, beyin daha önce kaydedilen bilgileri kullanarak bu meyveyi tanır ve bize hatırlatır.

Bilgi Üretimi ve Yeni Buluşlar

Bilgi üretimi, mevcut bilgilerin yeni ve özgün düşüncelere dönüştürülmesidir. Bu süreç, nöronlar arasındaki esnek bağlantılar sayesinde mümkündür. Beyin, farklı bilgi parçalarını birleştirerek yeni fikirler oluşturabilir. İcad ve yeni buluşlar, bu sürecin bir ürünüdür ve genellikle beklenmedik bağlantılar kurma yeteneği ile ilişkilendirilir.

Beyin, mevcut bilgileri yeni sinaptik yollarla birleştirerek ortaya çıkan yeni bir problemi çözme ve yeni buluşlar olarak yeni bilgiler ortaya çıkarabilir. Örneğin, bir mühendis köprü inşa etmek için fizik, matematik ve malzeme bilimindeki birçok bilgilerini bir araya getirir. Bu süreçte, daha önce edinilen bilgiler yeni bir bağlamda kullanılır ve benzersiz bir yapı tasarlanabilir.

Sinaptik plastisite, nöronlar arasındaki bağlantıların deneyimlere göre değişebilmesidir. Örneğin, bir müzisyen yeni bir enstrüman öğrendiğinde, ilgili motor ve duyusal nöronlar arasındaki bağlantılar güçlenir. Bu, bol pratik yaparak becerinin geliştirilmesini, ağların üretilmesini sağlar.

Sonuç:

Beyin nöronları, bilgiden bilgi üretme sürecinde hayati bir rol oynar. Bu süreç, sinaptik iletim, plastisite ve nöronlar arasındaki dinamik bağlantılar aracılığıyla gerçekleşir. Öğrenme ve yeni buluşlar, bu karmaşık sürecin iki önemli yönüdür ve bizi sürekli olarak yeni şeyler keşfetmeye yönlendirir.

Beyin nöronları, algıdan hafızaya, yeni buluşlardan adaptasyona kadar geniş bir yelpazede bilgi işleme ve üretme yeteneğine sahiptir. Bu süreçler, nöronlar arasındaki dinamik etkileşimler ve sinaptik bağlantılar sayesinde mümkün olur ve bizi sürekli olarak geliştirir, hayatta büyük başarılar kazanmaya yardım eder.

Önemli bir durum bilgi ve eylem üretmeyen bilgi insanı zehirleme tehlikesine sahiptir: Böyle bir bilgi ego, gurur, kibir gibi hastalıklara sebebiyet verir, zaman içerinde insanı tüketir, içten içe çürütür ve iradesini olumsuz etkileyerek kişiyi olumsuz duyguların etkisi altına giren insana dönüştürür, bu yeni durum onun büyük hatalar yapmasına sebebiyet verir.

Bu bakış açısıyla bizler bilim ve maneviyat merkezli “Aydın Rehberlik” çalışmalarımız ile gençlere, ailelere, kişilere özel ihtiyaç odaklı, gelişim merkezli bireysel görüşmeler, çalışmalar gerçekleştiriyor, “Ara Akademi” ile arzu eden stk, vakıf, dernek, kurum, okul, kurs, ticari kurum ve kuruluşlarda yer alan kişilerin zihin ve gönül gelişimlerine yönelik 1. Aşama, 2. Aşama, 3. Aşama eğitimler ile var olan potansiyellerinin gelişimleri, kendilerini keşfetmelerine yönelik hayat değiştiren muhteşem eğitimler gerçekleştiriyoruz. Detaylara Aydinrehberlik com sitemizden ulaşabilirsiniz. Sizlerde hayatınıza madden-manen “check up” yaptırmak, zihin ve gönül gelişiminize katkı vermek isterseniz bizlere ulaşabilirsiniz. Kalınız Sağlıcakla…