Tükenmişlik Sendromu: Nasıl Fark Ederiz ve Nasıl Başa Çıkarız?

351 0

Tükenmişlik Sendromu: Nasıl Fark Ederiz ve Nasıl Başa Çıkarız? Bu soru ile ilgili bilgi ve bilinç sahibi olmayan herkes er ya da geç bu sendroma yakalanacak ancak maalesef kolay da atlatamayacaktır. Bazı hastalıklar çağın hastalıklarıdır ve herkes az ya da çok durumdan etkilenmek durumundadır. Peki, neden herkes yakalanacak diye düşünüyoruz, gelin nedenlerimize birlikte bakalım:

Çağımızda inanç ve maneviyat her geçen gün zayıflamakta ve sosyal yaşam içerisinde etki alanı daralmaktadır. Maneviyat yani zihin-ruh-beden bütünlüğünü sağlamak insan için en önemli koruyucu ve huzur kaynağıdır. Ortaya çıkan bu zafiyetin ardından birde geçmişteki büyüklerimize göre daha sağlıksız gıdalar ile yüksek enerji içeren besinler tüketiyoruz, yine büyüklerimize göre çok daha az bedensel güç harcıyor, az enerji tüketiyoruz. Gelişen sanayi ve teknoloji ile kolaylaşan yaşam içerisinde bedenimiz çok daha az hareket ediyor, çok daha az terliyor, daha az zamanı sağlıklı, verimli olarak değerlendiriyoruz.

Dolayısıyla çağımızda her insan psikolojik olarak büyük bir risk ile karşı karşıya yaşıyor, çünkü hareketsiz yaşam ile yediğimiz besinlerin hazmedilmesi yani içindeki vitaminlerin ortaya çıkması da gerçekleşmiyor, bizi koruması zayıflıyor, negatif enerji tüm dünyamızı, bedenimizi, hayatımızı hızla sarıyor. Nihayetinde huzur, sağlık azalıyor, gerginlikler ve problemler hızla artıyor. Bu durumun kaçınılmaz neticelerinden biri ise tükenmişlik sendromu:

Tükenmişlik sendromu, iş hayatında veya kişisel günlük yaşamda yoğun stres, sorumluluklar ile karşı karşıya kalan kişilerde görülen bir psikolojik durumdur. Tükenmişlik sendromu yaşayan kişiler, kendilerini bitkin, yorgun, umutsuz, değersiz ve başarısız hissederler. Ayrıca işlerine, ailelerine, arkadaşlarına ve hobilerine karşı ilgi ve motivasyonlarını kaybederler. Tükenmişlik sendromu, kişinin fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığını olumsuz etkileyebilir ve depresyon, anksiyete, uyku bozuklukları, bağışıklık sistemi zayıflığı, kalp hastalıkları ve diyabet gibi ciddi rahatsızlıklara yol açabilmektedir.

Peki, tükenmişlik sendromunu nasıl fark ederiz? Tükenmişlik sendromunun belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak genel olarak şunları içerir:

– İşe veya günlük aktivitelere karşı isteksizlik, keyifsizlik ve zorlanma

– Sürekli yorgunluk, bitkinlik ve enerji eksikliği

– Duygusal tükenme, mutsuzluk, umutsuzluk ve çaresizlik

– Kendine güvenin azalması, başarısızlık ve yetersizlik duygusu

– İş performansında düşüş, hata yapma, dikkat dağılması ve verimsizlik

– İş arkadaşları, yöneticiler, müşteriler, aile üyeleri veya arkadaşlarla iletişimde zorluk, çatışma, uzaklaşma ve yalnızlık

– İş dışındaki aktivitelere, hobilere, sosyal hayata ve kişisel gelişime zaman ayıramama veya ilgi duymama

– Fiziksel rahatsızlıklar, baş ağrısı, mide ağrısı, kas ağrısı, sindirim sorunları, uyku bozuklukları, iştah değişikliği, bağışıklık sistemi zayıflığı

– Duygu durum değişiklikleri, sinirlilik, öfke, kaygı, depresyon, suçluluk, pişmanlık

– Bağımlılık yapacak keyfi, faydasız veya zararlı şeylerin kullanımında artış

Eğer bu belirtilerden bir veya birkaçını kendinizde veya sevdiklerinizde gözlemliyorsanız, tükenmişlik sendromu yaşadığınızı veya risk altında olduğunuzu düşünebilirsiniz. Bu durumda, öncelikle kendinize gelmeniz, zihninize-gönlünüze zaman ayırmanız, stresinizi azaltmanız veya destek almanız gerekmektedir.

Tükenmişlik sendromu ile başa çıkmak için şu önerileri uygulayabilirsiniz:

– İşleriniz, manevi hayatınız ve özel hayatınız arasında bir denge kurun. İş için harcadığınız zorunlu saatlerinizi belirleyin ve işler dışında, sorumluluklarınız ile ilgili konuları düşünmeyin veya konuşmayın. İşten uzaklaşın, kültür, sanat, spor faaliyetleri gibi nitelikli zaman yönetimi gerçekleştirin, çalışıyorsanız hafta sonlarınızı çok özenli değerlendirin, kendinize ait size bir şeyler katacak özel zaman dilimleri oluşturun.

– İş yükünüzü planlayın. İşlerinizi önem sırasına göre önceliklendirin, planlayın ve organize edin. Yapabileceğinizden fazlasını bir anda yapmaya çalışmayın, sıraya koyun ve iş arkadaşlarınızla iş birliği yapın.

– Stresinizi azaltın. Stresinizi azaltmak için rahatlatıcı aktiviteler yapın, örneğin tefekkür, nafile ibadetler, nefes egzersizleri, masaj, musiki dinleme, kitap okuma, toprak işleri ile uğraşma, resim yapma vb. Ayrıca fiziksel aktivite yapın, günlük yürüyün, sağlıklı beslenin, erken uyuyun ve kötü zaman yönetimini, kötü alışkanlıkları kontrol altına alın.

– Duygularınızı ifade edin. Tükenmişlik sendromunun farkında olun ve duygularınızı paylaşın. Güvendiğiniz bir arkadaşınız, aile üyeniz, meslektaşınız veya danışmanınızla konuşun. Duygularınızı yazarak veya çizerek de ifade edebilirsiniz.

– Destek alın. Tükenmişlik sendromu ile tek başınıza başa çıkmaya çalışmayın. Destek alabileceğiniz kişi veya kurumlarla iletişime geçin. Örneğin, iş yerinizdeki insan, iş sağlığı ve güvenliği birimi, meslek odası, psikolojik danışmanlık merkezleri, manevi rehberlik birimleri, aile hekimi, psikolog, psikiyatr vb.

– Kendinize değer verin. Kendinizi suçlamayın veya yargılamayın. Kendinize şefkatli, anlayışlı ve olumlu davranın. Başarılarınızı kutlayın, ödüllendirin ve takdir edin. Kendinize güvenin ve zayıf yanlarınız için gelişime açık olun.

– Hayatınızı zenginleştirin. İşinizin hayatınızın tek amacı veya kaynağı olmadığını hatırlayın. Hayatınızı zenginleştirecek, sizi mutlu edecek, ilgi duyduğunuz veya keyif aldığınız şeyler yapın. Örneğin, yeni bir hobi edinin, bir kursa katılın, bir gönüllü çalışmaya dahil olun, seyahat edin, arkadaşlarınızla vakit geçirin, huzurlu zaman geçirin ve gülümsemeyi unutmayın.

Tükenmişlik sendromu, her geçen gün hızla yaygınlaşan çağımızın en yaygın ve ciddi sorunlarından biridir. Ancak, tükenmişlik sendromunu fark etmek, önlemek, başa çıkmak ve iyileşmek hızla, kolay yollarla mümkündür. Unutmayın, sizin sağlığınız ve mutluluğunuz her şeyden önemlidir. Sağlık ve mutluluk sahibi olan kişilere güçlükler, zorluklar asla ağır gelmezken, psikolojisi iyi olmayan kişiler için günlük basit iş ve sorumluluklar bile çok zor, ağır gelir. Kendiniz ve çevreniz için kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalınız…